TBMM'de DEM Parti Grubu'nda atılan Öcalan sloganı ile ilgili yazdığı köşe yazısında "Yüz verirsen piçlere gelir pislerler her yere" dedi.
7 Ekim günü TBMM’de, Türk Devleti’ne, Türk ulusuna, 40 yılı aşkın savaşım veren, canını yitiren, gazi olan binlerce Türk alpine kafa tutarcasına, İmralı’daki yayılmacı şebeği için, çığırtkanlık yapan kılıç artıklarının kalıtçılarının varlığına tanık olduk.
TBMM’deki siyasi partilerin birisinin sözde eleştirisi dışında, etkili olabilecek hiçbir eylem görmedik de duyamadık da!
Bir yıldır Türk ulusunu bir toplum mühendisliği ile yavaş yavaş alıştıra alıştıra bilinmeyen bir uçuruma doğru sürükleyerek, kahpe tasarımın gerçekleşeceğini sananlar, yaşayacakları acı sonuçlarla yanıldıklarını göreceklerdir.
Çok değil 107 yıl önce başlatılan benzer bir süreç, 5 yıl sonra tarihin karanlık sayfalarına yazılmamış mıydı? O alçak tasarımın oyuncusu olanların acıklı olduğu kadar gülünç yaşamları, yok oluşları unutuldu mu? Alçak, adi, korkak Vahdettin’in, uşaklığını yaptığı, İngilizlere sığınarak, eşlerini çocuklarını bile gözden çıkardığı bilinmiyor mu?
Bu günlerde olduğu gibi, din sömürüsü yaparak "Yunan askerine yardım edenler Cennete gideceklerdir" hükmü veren Türk yağısı adi yaratık Mustafa Sabri Yunanistan’a sığınıp "Türklükten istifa ediyorum" diyerek Mısır’da gebermemiş miydi?
Onlarca, yüzlerce benzer örneği bilmeyenler ilgili tarih kaynaklarını incelesinler. Adları PKK, YPG ya da DEM olsa ne değişir? Tamamı aynı lağımın pis artıkları, tasmaları yayılmacıların ellerindeki aptal insansılar değil mi?
7 Ekim Salı günü işte o atıklarını Türk ulusunun yüce otağına dökerek pislettiler. Sorumluları temizlemekle de sorumludurlar. Sorumluluklarının gereğini yapmayanlar sonucuna da katlanacaklardır.
Bir Anadolu tekerlemesi olan biteni anlatmaya yeterlidir:
Yüz verirsen piçlere
Gelir pislerler her yere!
