CHP İzmir Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Rıfat Nalbantoğlu, Meclis’te kabul edilerek yasalaşan 11. Yargı Paketi’ne ilişkin sert eleştirilerde bulundu. Nalbantoğlu, söz konusu düzenlemenin yargının yapısal sorunlarına çözüm üretmediğini, insan hakları açısından ise hiçbir kazanım getirmediğini savundu.
Yazılı açıklamasında, infaz hukukunda yaşanan eşitsizliklerin bu paketle giderilmediğini vurgulayan Nalbantoğlu, özellikle siyasi tutuklu ve hükümlülerin tamamen kapsam dışında bırakıldığına dikkat çekti.
Türkiye’de cezaevlerinin uzun süredir kapasitenin çok üzerinde dolu olduğunu belirten Nalbantoğlu, Avrupa Konseyi verilerine atıfla Türkiye’nin mahkûm ve tutuklu sayısında üst sıralarda yer aldığını ifade etti.
Mevcut tabloyu rakamlarla ortaya koyan Nalbantoğlu’na göre; Türkiye genelinde 402 cezaevinde yaklaşık 428 bin tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Cezaevlerinin toplam kapasitesinin ise 305 bin civarında olduğu belirtiliyor. Bu durumun yaklaşık yüzde 40’lık kapasite aşımı anlamına geldiğini söyleyen Nalbantoğlu, cezaevlerinde yaşam koşullarının asgari standartların dahi altına düştüğünü vurguladı.
Nalbantoğlu, yapılan düzenlemenin kamuoyuna “mağduriyet giderme” olarak sunulmasına karşın, asıl amacın cezaevlerindeki yoğunluğu geçici olarak azaltmak ve yeni tutuklular için yer açmak olduğunu dile getirdi.
2009’dan bu yana açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgelerinde yer alan hedeflerin hayata geçirilmediğini ifade eden Nalbantoğlu, geçen 16 yıllık sürede yargı bağımsızlığı, savunma hakkı, şeffaflık ve adalete erişim gibi alanlarda ilerleme sağlanamadığını belirtti.
Yargı Paketi’nin de önceki paketler gibi hak ve özgürlükler temelli olmadığını savunan Nalbantoğlu, düzenlemenin devleti ve iktidarı önceleyen bir anlayışla hazırlandığını, yapısal sorunların çözümü yerine kısa vadeli rahatlama hedeflediğini söyledi.
Cezaevlerinde kötü muamele, sağlık hakkı ihlalleri ve uzun tutukluluk sorunlarının artarak devam ettiğini vurgulayan Nalbantoğlu, özellikle kamuoyunda “kuyu tipi” olarak bilinen yüksek güvenlikli cezaevlerinde tutulan mahkûmların ciddi fiziksel ve ruhsal risk altında olduğunu dile getirdi.
Açıklamasında, bin 400’ün üzerinde hasta tutuklu ve hükümlünün tedaviye erişimde ciddi sorunlar yaşadığını da hatırlatan Nalbantoğlu, yargı ve infaz düzenlemelerinde temel önceliğin insan onuru olması gerektiğini ifade etti.
Nalbantoğlu, iktidara çağrıda bulunarak, muhalif kesimlere yönelik “düşman hukuku” anlayışından vazgeçilmesi ve hukuka, adalete ve vicdana uygun düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.